Blog

Ruhsal Aydınlanma: Uyanışın 10 İşareti

Ruhsal Aydınlanma: Uyanışın 10 İşareti
Blog

Ruhsal Aydınlanma: Uyanışın 10 İşareti

Literatürde yerini alan “uyanmış, ruhsal aydınlanma” kelimeleri “Ruhsal olarak evrenin, kişinin kendi öz benliği ile doğrudan metafiziksel bağlantısı ve tüm yaşam güçleri ile olan bağlantısının farkındalığı” olarak tanımlanabilir. Bu kavram o kadar yaygındır ki, siyasi bir aday olan Marianne Williamson bile kendi platformunun bir parçası olacak şekilde “ahlaki ve ruhsal uyanış” çağrısı yapmıştır.

Bununla birlikte, ruhsal uyanış fikrinin sorunlarından biri de net bir tanımın olmamasıdır. Ruhsal uyanış tam olarak nedir ve ruhsal uyanış yaşıyorsanız bunu anlamanın bir yolu var mıdır?

Deepak Chopra’ya göre uyanış, her şeyi egonuz üzerinden süzdüğünüz, geleceğe ve geçmişe odaklandığınız bir hayal dünyasında yaşamak yerine, öz benliğiniz ile diğer her şey arasındaki bağlantı hakkında eşzamanlı bir farkındalığa sahip olduğunuz zaman gerçekleşir.

Örneğin, okyanustaki bir dalganın metaforunu ele alalım. Aynı anda hem dalga hem de okyanus olma halindeki ayrışma ve bağlantıyı koruma yeteneğiniz, farklı bir ruhsal evrim seviyesine işaret etmektedir.

İnanç geleneklerine baktığınızda bu durumu Nirvana, aydınlanma veya uyanış olarak tanımlayan ortak bir bağ vardır. Bu bağ gözlemci olmayı bırakıp yerine sizi kimin gözlemlediğini sorduğunuzda gerçekleşir. Örneğin tüm benliğinizle kendinizi bir filme kaptırmış olduğunuzu düşünün, duygularınız ve fizyolojiniz sanki siz Star Wars’daki Luke Skywalker’la uzayın derinliklerinde ya da Oz Büyücüsündeki Kötü Cadı ‘ya karşı çıkan Dorothy’mişsiniz gibi davranır.

O an, filmin hissettirdiği deneyim gerçek gibi gelir – kalp atışlarınız hızlanır, heyecanlı, korkmuş veya umutlu hissedersiniz. Sonra telefonunuz çalar ya da arkanızdaki kişi yüksek bir sesle öksürür ve Star Wars ile uzay yolculuğu deneyimini ya da Oz Büyücüsündeki kahramanların izlediği sarı tuğlalı yolları başkalarıyla paylaştığınız sinema salonundaki gerçekliğinize geri dönersiniz.

Uyanmış İnsan

Uyanmış insanlar dendiğinde, Mevlana, Mahatma Gandhi ve Buda gibi isimler akla gelir. Ya da Rahibe Teresa ya da Nelson Mandela… Bu ilham verici kişiler, uyanmanın mükemmel olmaktan geçtiğine inanmanıza neden oluyorsa, uyanmış bireylerin daha ilişkilendirilebilir örneklerini düşünebiliriz. Bu durum diğer tüm insanlar gibi kusurları olan fakat daha büyük iyiliğe odaklanarak iyi bir hayat yaşamak isteyen insanların örneklerini görmenize yardımcı olur.

Örneğin;

• Komedi dehasının yardımı ile şöhret yanılsamasını gören ve bu ihtiyacından kurtulan Jim Carrey.

• Çağımızın en büyük spiritüel düşünürlerinden biri olan Eckhart Tolle’u kitlelerle buluşturan ve Super Soul Sunday programını milyonlarca izleyiciye aydınlanmayı yaymanın bir yolu olarak kullanan Oprah Winfrey.

Uyanmış olmayı mümkün kılmak için ihtiyaç duyulan örnekler, ruhsal olarak uyanmanın mükemmel olmayı gerektirmediğini modelleyen insanlardır.

Artık uyanmış insanların örneğine sahip olduğunuza göre, bir uyanış içinde olup olmadığınızı nasıl belirleyebileceğiniz üzerine odaklanalım. Aşağıda ruhsal uyanışa dair 10 işareti okuyabilirsiniz.

1- Kalıplarınızı Gözlemlemek

Uyanmanın ilk belirtilerinden biri fark etmektir. Belki de kim olduğunuzu, ne istediğinizi ve neden burada olduğunuzu çok fazla düşünmeden hayatı otomatik pilotta yaşıyorsunuz. Soruların ortaya çıkması, karanlık bir odada ışığın açılması gibidir. Nasıl yaşadığınıza tanık olduğunuzun farkındaysanız, kendinize şuna benzer soruları sorabilirsiniz:

• Neden bu kadar sık sinirleniyorum?
• Neden her zaman kendimi başkalarıyla kıyaslıyorum?
• Neden hep aynı şeyler başıma geliyor?
• Neden bu kadar çok acı çekiyorum?
• Gerçekten bu kadar çok alkol tüketmem gerekiyor mu?

Büyümenin ilk adımı her zaman şimdiki anın farkındalığıdır ve bu farkındalığın ardından gelen bir şeyleri değiştirme dürtüsüdür.

2. Bağlantı / Aidiyet Duygusu Hissetmek

Bağ kurmak, insan olmanın doğasından gelir. Bu durum şu hallerde ortaya çıkabilir;

• Kendinizi yakın çevrenizle ilgilenirken bulursunuz. Bu, huzur evinde gönüllü olarak çalışmayı veya komşunuzun alış verişinde olmayı içerebilir.
• Daha önce farklı gördüğünüz birinin penceresinden bakmayı denersiniz. Belki onları yargılamak yerine neden farklı giysiler giydiklerini veya neden dövme yaptırdıklarını sormaya başlarsınız.
• Gezegeni paylaştığınız diğer tüm canlılar hakkında farkındalığınız artar. Yeme alışkanlığınızı değiştirebilirsiniz ya da sinekleri ve örümcekleri öldürmek yerine yakalamayı seçebilirsiniz.
• Gezegenle bir bağınız vardır. Yerlere çöp atmanın, plastik kullanmanın veya yiyecek israfının artık kabul edilebilir bir durum olmadığının farkına varabilirsiniz.

3-Kimliklerden Özgürleşmek

Siz farkında olsanız da olmasanız da, bağımlılıklarınız vardır. Bağımlılıklarınız kendinizi nasıl tanımladığınızdır. Kendinizi kullandığınız arabaya, giydiğiniz ayakkabılara, ne yediğinize, kiminle vakit geçirdiğinize, kime oy verdiğinize, ne okuduğunuza ve paranızı nasıl harcadığınıza göre tanımlayabilirsiniz.

Öz benliğinizi nabzınız olarak düşünün. Yıllar boyunca, ebeveynlerinizin, arkadaşlarınızın, (sosyal) medyanın ve hatta bilimin bile size söylediklerine dayanarak kendinizle ilgili inançları veya açıklamaları üstlenmiş oldunuz. Her inanca bir perde olarak bakın.

• Ben akıllıyım.
• Ben popülerim.
• Ben bir kedi severim.
• Ben veganım.
• Ben bir yogiyim.
• Ben hep geç kalırım.
• Ben çok iyi bir insanım.

Her inanç kalıbı başka bir kumaş parçasıdır. Perdenin farkına vardığınızda şeffaf hale gelir. Perde hala oradadır ama siz içini görebilirsiniz…

4. İç Huzuru Bulmak

İç huzuru soğukkanlı ve temkinli olmak gibi düşünebilirsiniz. Bu durum hayatınızda işlerin ters gitmediği anlamına gelmez, sadece işler kötü gittiğinde öfke, hayal kırıklığı veya umutsuzluk dolu duygusal bir hız treninde olmadığınız anlamına gelir. Dalai Lama, iç huzur, ayak parmağınızı bir yere çarpmanız gibidir diyor; hâlâ duygusal bir yük yaşıyorsunuz, ama bu geçici oluyor. İç huzur, olumlu duyguların büyütülmesi ve olumsuz duyguların üzerine ıslak bir battaniye atılması gibidir.

5. Sezginizi Artırmak

Aklınıza gelen liseden eski bir arkadaşınızla ertesi gün yolda karşılaştığınız oldu mu? Telefonunuz çaldığında ekrana bakmadan önce arayanın anneniz olduğunu anladınız mı? Hiç birinden aniden ve mantıksız bir şekilde hoşnutsuzluk hissettiğiniz oldu mu veya şu an tanıdığınız biriyle ilk tanıştığınızda bu hoşnutsuzluk duygusunu deneyimlediniz mi?

Bunların hepsi sezgi işaretleridir. Nasıl ki düşünceler, nesneler ve bireylerin hepsi bir enerjiye sahipse, ruhsal olarak uyanmış insanlar da bu enerjiye sürekli olarak hissetmeye daha yatkındırlar.

6. Eşzamanlılığa Sahip Olmak

Sezgileriniz ile evrenin bir şeyi gerçekleştirmek için aynı paralellikte bir plan içinde olduğunu hissedersiniz. Örneğin, yeni komşunuzun İzmir plakalı bir aracı vardır ve kuaförünüz geçen hafta sonu İzmir’de olduklarından bahseder, sonra televizyonu açarsınız ve İzmir ile ilgili bir turizm reklamı karşınıza çıkar. Bazıları buna tesadüf diyebilir, ancak diğerleri bu ince işaretlerin size rehberlik ettiğine inanır.

Bir keresinde, yıllardır hayranlık duyduğum iki iş insanıyla iletişim kurabileceğimden emin olmadığım bir konferansa kaydoldum. Nihayetinde, bu beni harika bir yeni sözleşmeye ve kayıt olmasaydım asla yapamayacağım bazı bağlantılara götürdü. Tek bir hareket kader gibi hissettiren bir olaylar zincirini tetiklediyse, uyanıyor olabilirsiniz!

7. Şefkati Artırmak

Empati, başkalarının ne hissettiğini hissetme, yeni bir bakış açısı deneme yeteneğinizdir. Şefkat, empatinizden ilham alan bir eylemdir. Kelimenin tam anlamıyla “acı çekmek” anlamına gelir. Manevi bir uyanış sürecindeki insanlar, hem daha kapsamlı bir empatiyi hem de normal, doğal ve tatmin edici hissettiren daha eylem odaklı bir şefkat fark etmeye başlarlar.

Sıklıkla unutulan şefkat alanlarından biri de öz şefkattir. Öz şefkat araştırmacısı Dr. Kristin Neff’e göre öz şefkat üç ana bileşenden oluşur:

• Öz nezaket – Kendine arkadaş olmak
Bir şeyler yolunda gitmediğinde ya da acı çektiğimizde kendimize karşı sıcak ve anlayışlı olmayı gerektirir. İç sesimizin yargılayıcı, eleştirel sözleri yerine en yakın arkadaşımızla konuşuyormuş gibi kendimize sevecen davranmak.

• Ortak bir insanlık duygusu – Ortak paylaşım
Kendimizle ilgili sevmediğimiz bir şey fark ettiğimizde ya da hata yaptığımızda, herkes mükemmel ve yetersiz olan sadece benim demek yerine kusursuz insan olmadığını ve her insanın hata yapabileceğinin farkında olmak.

• Mindfulness- Bilinçli farkındalık
Anda kalmak, yaşadığımız, deneyimlediğimiz ve içinde bulunduğumuz her türlü duyguyu fark etmek.
Yukarıdaki bileşenleri deneyimliyorsanız eğer ruhsal uyanış yolundasınız demektir.

8. Ölüm Korkusunu Ortadan Kaldırmak

Bilge bir öğretmen olan, Barry Bears Kaufman, bir keresinde tüm korkuların kaynağının ölüm korkusu olduğunu söylemiştir. Kişiler uyandıkça genellikle tüm korkuları azalır. Bunun nedeni bağlanma ihtiyacının azalmasıdır. Anda kalmaya odaklandığınızda ve gelecek hakkında endişelenmeyi veya geçmişten pişmanlık duymayı bıraktığınızda kendi ölümünüz daha az trajik hale gelir. Bilincin fiziksel bedenin ötesine geçmesi ile bedenin kaybını da daha az trajik hissettirir. Ölümü yaşam sürecinizin bir parçası olarak görmek, bu durumu kabullenmenizi huzurlu olmanızı sağlar ve korkuyu ortadan kaldırır.

9. Güvenirliği / Özgünlüğü Artırmak

Uyanışla birlikte güven ve derin bir öz saygı duygusu gelir. Kültürel normlara uyma veya politik olarak doğru kalma ihtiyacınız ortadan kalkar. Bunun yerine, kim olduğunuzdan ve yaptığınız seçimlerden gerçek anlamda tam bir tatmin duygusu yaşarsınız.
Pek çok uyanmış insan influencer olsa da, takipçi sahibi olmayı istemezler. Jay Shetty ve Eckhart Tolle gibi insanlar, sihirli bir Instagram algoritması bildikleri için değil, bu dünyada var oluş şekilleri sayesinde çokça takipçileri vardır. Kendi olma eylemi, en çekici özelliklerinden biridir. Başkalarını memnun etmenin, popüler olma çabası içinde olmamaları ve herkes gibi davranma zorunluluğundan özgürleşmeleri ile birlikte etrafa çekici ve güven veren bir enerji yayarlar.

10.Gelişmek

Uyanmış insanlar, daha tutarlı görünen bir refah düzeyine sahiptir. Daha mutlu olan insanların da daha sağlıklı olduğu anlamına gelen bir zihin-beden bağlantısı olduğu bilinmektedir.

İlginç olan pozitif psikoloji alanındaki araştırmaların, uyanmış bireyler üzerine yapılan araştırmalara çok benzediğidir. Pozitif psikolojide, PERMA (pozitif duygular, bağlılık, ilişkiler, anlam ve başarılar) olarak adlandırılan teorik mutluluk modelinin alanları, uyanmış kişilerin güçlü yönleridir. Benzer şekilde, bu alanda araştırmalar yapan bir araştırmacı olan Sonya Lyubomirsky evlilik, arkadaşlık, gelir, iş performansı ve sağlık dâhil olmak üzere birçok yaşam alanında mutluluk ve başarı arasında derin bir bağlantı keşfetmiştir. Bilimde de, bu “gelişme” olarak bilinir.

Ruhsal Uyanışınıza Yardımcı Olacak Günlük Uygulamalar

Bu makaleyi okuyup uyanış ipuçlarını hissedenlere kendi potansiyellerini tamamıyla açmaları için önerilen bazı aktiviteler ise şunlardır;

  • Meditasyon Yapın
  • Dışarıda Zaman Geçirin
  • Gülün
  • Dans Edin
  • Topluluğunuzla/ Yakın Çevrenizle Bağ Kurun
  • Gönüllülük çalışmalarına katılın
  • Şükredin
  • Yavaşlayın
  • Kendiniz olun

Eckhart Tolle’ün dediği gibi, ‘’Hayat koşullarınızı yeniden düzenleyerek değil, en derin seviyede kim olduğunuzu fark ederek huzuru bulabilirsiniz.’’

Yazar: Tamara Lechner Çeviri: Merve Fındıkoğlu Düzenleme: Birlikbilinci

TELİF HAKKI©2020 BİRLİKBİLİNCİ. TÜM HAKLARI SAKLIDIR. BU YAZIYI TÜMÜ OLMAK ŞARTIYLA, DEĞİŞTİRİLMEDEN, BEDAVA OLARAK, VE BU TELİF HAKKI UYARISI VE İNTERNET BAĞLANTISI (WWW.BİRLİKBİLİNCİ.COM/) İLE BİRLİKTE KOPYALAMAYA VE DAĞITMAYA İZİN VERİLMİŞTİR.

Whatsapp Destek Hattı