Blog

Kendini Geliştirmek İçin 18 Küçük Adım

Kendini Geliştirmek İçin 18 Küçük Adım
Blog

Kendini Geliştirmek İçin 18 Küçük Adım

Büyümek, kendini geliştirmek ve evrimleşmek temel bir insan arzusudur. Bir yaşam boyu meydana gelen küçük ve büyük olaylar ruhsal ve zihinsel olarak nasıl olgunlaşacağımızın yolunu çizer. Bebek sahibi olmaktan master diploması almaya kadar her şey bir solukta olgunlaşmamıza sebep olabilir.

Bununla beraber hayatınızı biçimlendiren etkenler yalnızca büyük seçimlerden ibaret değildir; gerçekte mutluluğunuzu ve refahınızı şekillendiren aslında her gün verdiğiniz sayısız küçük kararlardır. Bu kararlar tek tek düşünüldüğünde çok büyük sonuçlara sebep olmuyor gibi gözükse de hep birlikte düşünüldüğünde kim olduğunuzu, bütününüzü resmeder.

Kendinizi geliştirmek adına aşağıdaki küçük adımları uygularsanız, olumlu hayat tecrübelerinden oluşan zincirleme bir tepkime yaratırsınız. Bu adımlar tek tek hesaplandığında önemsiz görünse de hepsi toplandığında yalnızken ki hallerinden çok daha büyük bir etki bırakırlar. Aşağıda kendini geliştirmeye doğru 18 küçük adımı bulabilirsiniz.

1. Güçlü Yanlarınıza Odaklanın

Öncelikle kendinizi geliştirmek istemek sizde bir sorun olduğu anlamına gelmez. Düşünce yapınız hayatınızı nasıl yaşadığınızı büyük ölçüde belirler, bu yüzden şunu bir deneyin: pozitif psikolojiye göre güçlü yanlarınıza odaklandığınızda, zayıf görüp geliştirmeye çalıştığınız özelliklerinize odaklanmaktan daha iyi sonuçlar alırsınız.

2. Her Gün Birkaç Dakika Hareketsiz Oturun

Bunu milyonlarca kez duymuşsunuzdur, yine de her gün 20 dakika hareketsiz kalmakta zorlanıyorsunuzdur. Bugün tekrar deneyin, ama bu sefer sadece 5 dakikalığına. Eğer her gün 5 dakika boyunca gözlerinizi kapatıp oturmayı hatırlayabilirseniz, bundan doğan alışkanlık, rutin ve olumlu değişiklikleri hissedeceksiniz. Aslına bakarsanız her gün 5 dakika meditasyon yapmak haftada bir kere 20 dakika yapmaktan daha iyi gelecektir. Eğer her gün 5 dakikalık bu süreyi bunu yapabileceğinizi düşünmüyorsanız, kendinize daha çok güvenin ve asla vazgeçmeyin.

3. Yediklerinizi Not Alın

Ne yediğiniz ve nasıl hissettiğiniz arasında çok büyük bir bağlantı vardır. Bunu yıllar içinde fark etmiş hatta kendi kendinize daha sağlıklı beslenmeniz gerektiğini söylemişsinizdir. Yeni ve havalı bir diyete başlamaktansa neler yediğinizi not alın. Kalori saymak veya porsiyonlarınızı azaltmak zorunda değilsiniz, sadece yediklerinizi yazıp kendinizi gözlemleyin. Beslenme alışkanlıklarınıza farkındalık getirerek belirli besinleri tükettiğinizde nasıl hissettiğinizi görecek, vücudunuzun ihtiyaçlarını kolaylıkla saptayabileceksiniz. Sadece tükettiklerinizin farkında kalarak beslenme alışkanlıklarınız ve sağlığınız zamanla daha iyiye gidecektir.

4. Göz Teması Kurun

İnsanlarla etkileşiminiz hayatınızla ilgili nasıl hissettiğinizi de belirler. Çok basit görünebilir, her gün gördüğünüz insanlarla göz teması kurmayı deneyin. Göz teması birincil ilişkilerinizin kalitesini yükseltirken aynı zamanda daha çok dış çevrenizde kalan insanlarla olan ilişkilerinizde de ait olma hissinizi güçlendirebilir. Daha iyi göz teması kurmanın birçok faydası vardır, bu yüzden her gün kaç insanla bağ kurabileceğinizi deneyin ve görün.

5. Şükretmeyi Seçin

Herhangi bir anda duygusal tepkiler vermeyi, bir şeyi hiçe saymayı veya şükretmeyi seçebilirsiniz. Şükretmeyi seçtiğinizde evrene şu mesajı verirsiniz: Evet, bundan biraz daha istiyorum. Bununla beraber şükür dediğimiz şey otomatik olarak gelişmez, şükretmeyi alışkanlık haline getirme yolunda kararlı olun, sonunda kişiliğinizin temel bir parçası haline gelecektir.

6. Vücudunuzu Hareket Ettirin

Yürüyüş yapın, kısa bir dans arası verin veya merdivenleri çıkmayı tercih edin. Aktif veya sabit biri olmanız fark etmez, vücudunuzu hareket ettirmek hem sizi fiziksel olarak güçlendirir hem de modunuzu yükseltir. Her gün hareket ettiğinizden emin olun ve şunu hatırlayın: 10 dakika egzersiz hiç egzersiz yapmamaktan daha iyidir.

7. Daha Çok Gülümseyin

Dikkat etmediğinizde nasıl bir yüz ifadeniz olduğunu hiç merak ettiniz mi? Yüzünüzü daha çok gülümsemesi için eğitin, belki bu şekilde daha pozitif hissedebilirsiniz. Yüzden geri denetim hipotezini savunan bilim insanları yüz ifadelerinizin modunuzu değiştirebileceğini kanıtladılar. Daha çok gülümseyin, bu şekilde beyninizin mutluluğu daha derinden yaşamaya programlayabilirsiniz.

8. Arkadaşlarınızı Arayın

Email atmak ve mesajlaşmak birçoğumuzun öncelikli iletişim şekli haline geldi ve bunun sonucu olarak insanlar birbirlerinden soyutlanmış hissetmeye ve farkında olmadan yalnızlaşmaya başladılar. Ailenizle ve arkadaşlarınızla sesli konuşmak, onları aramak ve her fırsatta bir araya gelmek için zaman yaratın. Böylece hem ilişkileriniz güçlenecek hem de mutluluğunuz katlanarak artacak.

9. Geri Dönüşüm Yapın ve Atıklarınızı Azaltın

Gezegenimizin az sayıda insanın atıksız yaşamasına değil, herkesin kendi atıklarını küçük adımlarla azaltmasına ihtiyacı var. Sürekli geri dönüşüm yapın. Bu önemli bir konudur. Plastik pipet kullanmayın. Kendi termosunuzu yanınızda taşıyın. Plastik şişeleri kullanmayın. Yerdeki çöpleri toplayın. Üstünüze düşeni yaparak doğa ana için bir elçi olun.

10. Nasıl Hissetmek İstiyorsanız Ona Uygun Müzik Dinleyin

Müzik enerjiye ihtiyacınız olduğunda sizi hareketlendirebilir ve dinlenmeye ihtiyacınız olduğunda sizi rahatlatabilir. Müzik dinginleştirir, moral yükseltir, şifa verir. Doğru müzik size umut verebilir ve modunuzu yükseltebilir, bu yüzden müziğinizi yüksek sesle dinleyin. Yemek hazırlarken dinleyebileceğiniz bir listeniz olsun ve mutfakta çocuklarınızla dans edin. Günlük ruhsal egzersizlerinize mantralar ve ruhani şarkılar ekleyebilirsiniz. Her modunuz için bir oynatma listesi hazırlayın veya Spotify listelerini kullanın, enerjinizi hareket ettirin.

11. Dik Durun

Kambur durabilirsiniz veya dik durabilirsiniz. Duruşunuz beyninize pili bitmiş ve güvensiz mi yoksa yeni güne başlamaya hazır ve gururlu mu olduğunuzun sinyallerini verir. Aynada kambur durduğunuz zamanları yakalayın ve omuzlarınızı geri çekin. Bir iş arkadaşınıza veya ailenizden birine sizi uyarmasını söyleyin, bu şekilde dik ve özgüvenli durmanıza yardımcı olabilirler. Yoga veya pilates yapmayı öğrenmek ve alışkanlık haline getirmek de gün boyu daha dik durmanıza yardımcı olabilir. Dik ve gururlu durun ve modunuzun sizinle beraber nasıl yükseldiğini şahit olun.

12. Sabahları Egzersiz Yapın

Birçok insan sabah egzersiz yapmazsa gün içinde bir daha asla yapmıyor. İradeniz zayıflar, yapılacaklar listeniz uzar, ve siz fark etmeden spor ayakkabılarınızı giymek bile zor gelmeye başlar. Sabah işe gitmeden önce rutininize egzersiz eklemeyi deneyin. Yaptınız ve BİTTİ. Gününüz olumlu bir şekilde başladığınız için kendinizi iyi hissedeceksiniz.

13. Cüzdanınıza 100 Lira Koyun

Cüzdanınızda harcama niyetinde olmadığınız bir 100 Lira bulundurun. Yanınızda ekstra nakit taşımak kendinizi zengin hissetmenizi ve hayatınıza bolluk bereket algısını katmanızı sağlar. Hiç kimse kendini fakir hissetmek istemez, bu yüzden bolluk bereket hissi kendinizi yeni tecrübelere ve fırsatlara açmanıza, daha özgüvenli adımlar atmanıza yardımcı olur.

14. Şikayet Etmeyi Bırakın

İş yüksek sesle şikayet etmeye kadar gelmişse, içinizden birçok kez hatta belki düzinelerce kere şikayet etmişsiniz demektir. Olumsuz düşünceler kendiliğinden çoğalır ve bir olumsuzluk döngüsünde takılır kalırsınız. Şikayet etmek kötü bir alışkanlığa dönüşebileceğinden bu konuda dikkatli olup kendinizi negatif düşünürken yakaladığınız anda bunu fark edin ve orada durun.

15. Daha Çok Uyuyun

Yorgunluğu bir gurur kaynağı olarak görmekten vazgeçin. Üretkenlik ve verimlilik sağlığınızın iyi olmasının önüne geçmemeli, iyi bir gece uykusunu öncelik haline getirin ve hayatınızın diğer alanlarının bundan nasıl etkilendiğini gözlemleyin. Ulusal Uyku Vakfı (The National Sleep Foundation) dünyada üç yetişkinden birinin yeterince uyumadığını, uyku eksikliğinin beyin fonksiyonlarını ve tepki zamanlamasını etkilediğini, yüksek tansiyona sebebiyet verdiğini ve bağışıklık sistemini zayıflattığını kanıtladı. Kendinizi iyi hissetmek için erken yatın.

16. Aynada Kendinize Gülümseyin

İnsanlar kendilerine çok sert davranabiliyorlar, özellikle de aynaya baktıklarında. Kendini sevmenin sonucunda kendini geliştirmek vardır. Kendinize sert bir eleştirmen gibi değil de sevdiğiniz bir arkadaşınıza davrandığınız gibi davranın. Her aynaya baktığınızda kendinize gülümsemekle başlayabilirsiniz.

17. Her Gün Dışarı Çıkın

Nerede yaşadığınız veya ne iş yaptığınız önemli değil, doğayla iç içe olmakla gelen faydalar saymakla bitmez. Bu her gün uzun yürüyüşler yapacağınız veya her gördüğünüz ağaca sarılacağınız anlamına gelmez, yalnızca her gün dışarı çıkma konusunda bir gayret sarfetmeniz yeterli. Sadece birkaç dakikalığına olsa bile temiz hava almayı rutininizin bir parçası haline getirin. Bir köpeğiniz olmasının en güzel yanlarından biri de onunla her gün dışarıda yürümeniz gerekliliğidir. Doğayla bağınız ne kadar güçlü olursa kalbinize, ruhunuza hissedeceğiniz yakınlık da o kadar güçlü olur.

18. Nazik Olun

Nasıl davranacağınızdan emin olmadığınızda nazik olun. Zeki olmak yerine nazik olmayı, ilgisizlik yerine cömertliği tercih edin. Komşularınıza ve garsonunuza karşı nazik olun. Eşinize karşı nazik olun, sizi telefonda arayıp sadece işini yapmaya çalışan tele pazarlamacıya karşı da nazik olun. Siz kendi dünyanızdaki insanlara karşı nazik oldukça bu insanlar da kendi dünyalarındaki insanlara karşı nazik olacaklar. Her şey sizinle başlar. Dalai Lama’nın dediği gibi, “Mümkün olan her zaman nazik ol. Bu her zaman mümkün.”

Seçimleriniz aracılığıyla gerçekliğinizi yaratırsınız. Efsanevi anlardan efsanevi anlara uzanan bir hayatınız olsa bile aslında hayat daha küçük ve sıradan seçimler ve tecrübelerden oluşur. Bu anların yanınızdan geçip gitmesine izin vermeyin. Sizin için önemli olan kararları verin, bu sayede olduğunuzdan daha bile inanılmaz ve mutlu bir siz olacaksınız.

“Bir insanın felsefesi en iyi kelimelerle değil yaptığı seçimlerle ifade edilir. Uzun vadede hem kendimizi hem de hayatlarımızı kendimiz şekillendiririz. Bu süreç biz ölene kadar asla bitmez. Ve sonuçta yaptığımız seçimler kendi sorumluluğumuzdur.” – Eleanor Roosevelt

Yazar: Karson McGinley Çevirmen: Kübra Ece Türk / Birlik Bilinci

TELİF HAKKI©2018 BİRLİKBİLİNCİ. TÜM HAKLARI SAKLIDIR. BU YAZIYI TÜMÜ OLMAK ŞARTIYLA, DEĞİŞTİRİLMEDEN, BEDAVA OLARAK, VE BU TELİF HAKKI UYARISI VE İNTERNET BAĞLANTISI (WWW.BİRLİKBİLİNCİ.COM/) İLE BİRLİKTE KOPYALAMAYA VE DAĞITMAYA İZİN VERİLMİŞTİR.

Whatsapp Destek Hattı